Enstitümüz

İÜ Onkoloji Enstitüsü, İstanbul Tıp Fakültesi kampüsü içinde, 1933 yılında Atatürk’ün gerçekleştirdiği Üniversite Reformu çerçevesinde Radyoloji Enstitüsü ve Radyoterapi kliniği olarak kurulmuş. Türkiye’deki ilk kanser tanı ve tedavisinin uygulandığı binalardan birisini de içeren mekanda yer almaktadır.

Radyoloji Enstitüsü ve Radyoterapi kliniği olarak 1934 yılında ilk Enstitü müdürlüğünü ünlü Alman fizik hocası Prof. Frederich Dessauer yapmıştır. Devrin en modern teşhis ve tedavi olanaklarını sunabilmek amacıyla Siemens 100 KV Dermopham, Chaoul 60 KV, 200 KV ve 400 KV derin tedavi ve röntgen cihazları çalışmaya başlamıştır. Döneminde Enstitü bünyesine katılan pek çok Alman radyasyon ve fizik uzmanıyla Radyoterapi ve Tıbbi Fizik bilim dallarının temelleri atılmıştır. 1943 yılında kliniğin başına kuruluşundan itibaren orada doçent olarak çalışan Prof. Dr. Tevfik Berkman geçmiştir. Hocanın yalnız Enstitü için değil tüm Türkiye de bu bilim dallarının gelişmesine büyük katkıları olmuştur.1973 yılında kürsü Başkanlığına seçilen Prof. Dr. Adnan Budaras da gelişme trendini hızlandırmıştır. Prof. Dr. Nijad Bilge 1978 yılında kliniğin başına geçmiş, Fransız kredisi ile alınan Saturne 20 lineer hızlandırıcı ve diğer tedavi cihazları ile İstanbul Tıp Fakültesi Radyoterapi Bilim Dalı sayılı Radyasyon Onkolojisi merkezleri arasına girmiştir.

2547 sayılı Yüksek öğretim Kanununu takiben 20 Temmuz 1982’de İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsünün kurulması ile Prof. Dr. Bülent Berkarda ilk müdür olarak atanmış, bu dönemde kuruluş aşamaları tamamlanmıştır. Enstitü müdürlüğüne 1983 tarihinde Prof. Dr. Şeref İnceman’ın getirilmesi, kadroların tahsisi işlemlerinin hızlanması ve bina tahsisi girişimlerinin başlamasına olanak sağlamıştır.

1986 tarihinde Enstitü müdürlüğüne Prof. Dr. Nijad Bilge getirilmiştir. Enstitü ve İstanbul Tıp Fakültesi Radyoterapi ve Tıbbi Onkoloji Bilim dallarının aynı binada beraber çalışma esaslarının düzenlenmesi, ilk doktora ve yüksek lisans öğrencilerinin alınarak, eğitimin başlaması, Emin Aktar Vakfı’nca binanın tümüyle restorasyonu, Onkoloji Derneği ve hayırsever vatandaşların katkısıyla eksiklerin tamamlanması, telefon santralının ilavesiyle Enstitünün modernizasyonu bu döneme rastlar.

5 Haziran 1987 tarihinde Enstitü binası eski Radyoloji Enstitüsü olan mekanda resmen hizmete açılmış, tüm bilim dalları multidisipliner bir kurum olarak çalışmaya başlamıştır. 1991 yılında Türk Onkoloji Vakfı’nın katkılarıyla tamamlanan 600m2‘lik Temel Onkoloji Araştırma Laboratuarlarını içeren yapı Enstitüye ilave edilmiştir.

1993 yılında Enstitü Müdürlüğüne Prof. Dr. Gülçin Erseven getirilmiştir. Döneminde hasta bekleme salonu Enstitüye katılmıştır.

Prof. Dr. Erkan Topuz 1994 yılında Enstitü Müdürü olarak atanmış, yeni bir yataklı hasta servisini de içeren 2000 m2‘lik alanın Mustafa Süzer gibi hayırseverler yardımıyla Enstitüye eklenmesi ve Enstitü faaliyet alanının 10 000m2‘ye ulaşması sağlanmıştır. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Bülent Berkarda döneminde temin edilen Fransız devlet kredisiyle alınan iki yeni lineer hızlandırıcı (Satürn ve Orion), bir Kobalt (Cirus), bir uzaktan kumandalı brakiterapi (Gammamed) tedavi cihazı ve iki Simülatör alımı için çalışmalar başlatılmış ve rektörümüz Prof. Dr. Kemal Alemdarğlu’nun göreve geldiği dönemde cihazlar temin edilerek kurumumuza getirilmiştir.

1998 yılında Türk Onkoloji Vakfı ve Onkoloji Derneği gibi kuruluşlar ve hayırseverler yurttaşların katkılarıyla yeni kemoterapi uygulama katı, kütüphane açılışı, Enstitünün tüm kapalı mekanları ve dış cephesinin tadilat ve yenilenmesi yapılmıştır. Rektörlüğümüz mali katkılarıyla yeni telefon santralı ve jeneratör alınmış, Enstitünün ana bilim dalları yeni öğretim üyelerinin katılımıyla güçlendirilmiştir. 2000 yılı İlkbahar döneminde poliklinik katlarının tadilatına başlanmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu Dönemi

İstanbul Üniversitesi’nin geçmişi İstanbul’un fethinden hemen sonra, Fatih Sultan Mehmet’in emriyle Ayosofya ve Zeyrek’te kurulan medreselere kadar uzanmaktadır. 1470 yılında Fatih Camii etrafında “Fatih Külliyesi” adı altında tesis edilen Darüşşifa’da tıp öğretimi yapılmaya başlanmış, böylelikle Osmanlılarda tıp eğitiminin ilk çekirdeği oluşmuştur. Fatih Külliyesi’ndeki eğitimi Süleymaniye Külliyesi içinde 14 Mayıs 1557’de inşaatı tamamlanarak hizmete giren Süleymaniye Darüşşifası ve Tıp Medresesi’ndeki eğitim izlemiştir.

19. yy’a kadar Tıp alanındaki tedavi ve eğitimlere ile ilgili düzenli kayıtlara rastlanmamaktadır. Bu yüzyılın sonlarında İstanbul’da biri Kadırga’da Menemenli Mustafa Paşa Konağı’ndaki Sivil Tıp Mektebi (Mektebi Tıbbiyei Mülkiye) diğeri de Haydarpaşa’daki Askeri Tıp Mektebi (Mektebi Şahane) olmak üzere iki tıp okulu bulunmaktaydı. Bunlardan Askeri Tıp Mektebi, Harbiye Nezaretine; Sivil Tıp Mektebi ise idari açıdan Maarif Nezareti’ne, bilimsel açıdan da Askeri Tıp Mektebi’ne bağlıydı.

14 Kasım 1908’de Sivil Tıp Mektebi, Askeri Tıp Mektebi’nden tamamen ayrılarak Maarif nezaretine bağlanmış ve yeni kadrosu onaylanmıştır. 18 Kasım 1908’de Tıp Mektebi’nin adı “Tıp Fakültesi” olarak değiştirilmiştir.

Atatürk’ün Üniversite Reformu

Ulusal Kurtuluş savaşı Mustafa Kemal Paşa önderliğinde kazanılıp, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra, artık sıra her alanda yapılması gerekli olan Reformlara gelmiştir. Harf İnkılabı’ndan sonra Atatürk, İstanbul Darülfünunda da bir reforma gidilmesini gerekli görmüştür. Darülfünunun yerine, Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ihtiyacı olan ilim adamlarını ve yöneticileri yetiştirecek bir Üniversite kurulması için çalışmalar başlatmıştır.

Ülkenin, o dönemde tek üniversitesi olan İstanbul Üniversitesinin 1924’ten sonra tüzel kişiliğe ve bilimsel özerkliğe kavuşmasına rağmen Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak bu kurumdaki “Yüksek Tedrisat Umum Müdürlüğü” nün denetimi altında idi.

1931 yılında Maarif Vekili Dr. Raşit Galip, Atatürk’ün arzu ettiği bu üniversite reformunu gerçekleştirmek için çalışmalara başlamıştır. Cenevre Üniversitesi Rektörü Ord. Prof. Albert Malche Türkiye’ye davet edilmiş, burada incelemeler ve çalışmalar yapmış, raporunu tamamlayarak 29 Mayıs 1932’de Türk Hükümeti’ne sunmuştur.

Prof. Malche’nin tavsiyesi ile merkezi İsviçre’nin Zürich kentinde bulunan “Yabancı Ülkelerdeki Alman Bilim Adamlarının İhtiyaç Birliği” (Notgemeinschaft Deutscher Wissenschaftler im Ausland) ile irtibat kurulmuştur. Bu birliği temsilen Prof.Dr. Schwartz 1933 yılının Temmuz ayında Türkiye’ye gelmiş, yapılan toplantılar çok olumlu geçmiş ve Almanya’dan kaçmak zorunda kalan 30 Musevi bilim adamının İstanbul Üniversitesi’nde ders vermesi kararlaştırılmıştır. 1933 Ekim ayı içerisinde bu 30 alman profesör, asistanları ve aileleri, yaklaşık olarak 150 kişilik bir grup olarak, İstanbul’a gelmişlerdir.

Atatürk’ün 31 Mayıs 1933 tarihinde arzularıyla yapılan bir yasa değişikliği ile Darülfünun kaldırıldı. Büyük Atatürk’ün gerçekleştirdiği “Üniversite Reformu” radikal bir hareket olup ülkemizde çağdaş eğitimin başlamısında önemli bir aşamadır. Eğitim kadroları değiştirilerek üniversite göreceli bir bağımsızlığa kavuşturuldu. Tıp Fakültesi Haydarpaşa semtinden taşınarak İstanbul yakasındaki Şişli Etfal, Cerrahpaşa, Haseki, Gureba ve Bakırköy Akıl Hastanelerinde ve Beyazıtta bulunan Osmanlı döneminde Harbiye Nezareti olan merkezlerde eğitim vermeye başladı (Günümüzdeki İstanbul Üniversitesi rektörlük binası).

1933 Kasım ayında ise İstanbul Üniversitesi öğretime resmi olarak başlamıştır.

Üniversite Reformu Sonrası

Onkoloji Enstitüsü’nün hizmet verdiği ana bina 1915 yılında Almanlar tarafından bir hastane kompleksinin parçası olarak inşa edilmiştir, ancak Birinci Dünya Savaşı süresince ve sonrasında bir süre tütün deposu olarak kullanılmıştır.

1934 yılında enstitünün bugünkü binalarının bulunduğu ilk kanser ve tanı tedavilerinin gerçekleştirildiği Radyoloji ve Biyofizik Enstitüsü Alman bilim adamı Prof. Dr. Friedrich Dessauer tarafından kurulmuştur ve yardımcılığına Doç. Dr. A. Tevfik Berkman ve Doç. Dr. Muhterem Gökmen, fizikçi olarak da Almanya’dan Dr. K. Lion ve sonradan da Dr. Reininger atanmıştır. İstanbul Tıp Fakültesi 1963’te radyodiyagnostik ve radyoterapiyi ayırma kararı almıştır ve önceki enstitü tıp fakültesinin Radyodiyagnostik ve Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalları olarak varlığını sürdürmüştür.

Onkoloji Enstitüsü ise bu ünitelerin bulunduğu yerde, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne bağlı olarak, 1982 yılında kurulmuştur. İlk yöneticileri Prof. Dr. Bülent Berkarda ve Prof. Dr. Şeref İnceman’dır. 1986 yılında Enstitü Müdürlüğü’ne Prof. Dr. Nijad Bilge seçilmiş, bilim dalları, yataklı ve ayaktan tedavi hizmetleri, master ve doktora eğitimi başlatılmıştır. 1986’da Onkolojik Sitoloji Bilim Dalı, Temel Onkoloji Anabilim Dalı bünyesinde altında Tıbbi Radyobiyoloji ve Tıbbi Radyofizik Bilim Dalları kurulmuştur. Emin Aktar Vakfı tarafından gerçekleştirilen yeni bir restorasyonla yapı 5 Haziran 1987 tarihinde resmen hizmete açılmıştır. Türk Onkoloji Vakfı’nın destekleri ile yaptırılan 600 metrekare araştırma laboratuarı bölümü 1991 yılında hizmete katılmıştır. Klinik Onkoloji Anabilim Dalı kurulmuş ve bunun altında Radyasyon Onkolojisi Bilim Dalı’nın yanı sıra Medikal, Onkoloji, Pediatrik Onkoloji ve Cerrahi Onkoloji Bilim Dalları kurulmuştur.

1994 yılından itibaren bir yeniden yapılanma süreci başlatılmıştır. Bu dönemde 2.000 m2 yeni alan hizmete katılmıştır. Radyoterapi cihazları, hasta servisleri, kemoterapi uygulama salonları, kütüphane, toplantı odaları ve araştırma laboratuarları yenilenmiştir. 2003 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı İ.Ü. Onkoloji Enstitüsü Hastane İlköğretim Okulu kurulmuştur. Türkiye’de ilk defa Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Birimi bilimsel olarak araştırmalara başlamıştır.

Tanı ve tedavideki son gelişmelere uyum sağlayabilmek ve eskiyen alt yapının yenilenmesi amacıyla 2005 yılında devletin ve hayırseverlerin işbirliği ile yeni bir atılım başlatılmıştır. Radyoterapi cihazları İstanbul Üniversitesi araştırma projesi kapsamında yenilerek bilgisayarlı planlama sistemi, bilgisayarlı tomografi simülatör ve çok yapraklı kalimatörlü lineer hızlandırıcı ve cihazlar arasındaki sürekli iletişimi sağlayan hastane otomasyon sistemi kurulmuştur. Bu sistem sayesinde tümörü hedefleyerek, çevre sağlam dokuları koruyan üç boyutlu (konformal) ve IMRT (intensity modulated radiotherapy) uygulama imkânı sağlanmıştır. Hasta hizmetindeki kaliteyi artırmak amacıyla kamu hizmetlerinin yürüdüğü alanlarda ayaktan ve yataklı tedavi ünitelerinde binanın eskiyen alt yapısının ve iç tefrişatının tamamen yenilenmesi, bahçe ve çevre düzenlemeleri yapılmıştır.

İlke ve Değerler

    • Cumhuriyete ve Atatürk İlkelerine Bağlılık

 

    • Hasta Haklarına Duyarlılık

 

    • Çevreye ve Topluma Saygı

 

    • Tıp Etiği Kurallarına Mutlak Uyum

 

    • Çalışkanlık ve Özveri

 

    • Katılımcı Yönetim Anlayışı

 

    • Bilimsel Etik Kurallarına Mutlak Uyum

 

    • Özgür Araştırma Ortamı Yaratma

 

    • Çalışanlarımız İçin Mutlu Bir Çalışma Ortamı Oluşturma

İstanbul Üniversitesi Kampüsleri

İstanbul Üniversitesi Türkiye’nin en büyük üniversitelerinden biridir. İstanbul Üniversitesi, 17 Fakülte, 12 Yüksekokul, 13 Enstitü ve 1 Konservatuar ile önemli bir bilim merkezidir. Üniversite bu devası yapısı ile İstanbul içerisinde çeşitli bölgelere dağılmıştır. Üniversitenin 5 büyük kampüsü bulunmaktadır. Bunlar; Beyazıt Kampüsü, Çapa Kampusü, Cerrahpaşa Kampusü, Avcılar Kampüsü ve Bahçeköy Kampüsüdür.  Bu kampüslerin dışında İstanbul Üniversitesi’nin İstanbul’un çeşitli bölgelerinde Fakülte ve Yüksekokulları bulunmaktadır. İstanbul Üniversitesi’nin Van, Gökçeada, Sapanca ve Antalya da çeşitli araştırma ve inceleme birimleri bulunmaktadır.

Çapa Kampüsü

Çapa Kampüsü İstanbul İli Fatih İlçesi sınırları içerisindedir. Millet Caddesi ve Vakıf Guraba Caddesi arasında 125.000 metrekare bir alana yayılmıştır. Kampüs 1970 yılında Tıp Fakültesi’nin taşınmasıyla İstanbul Üniversitesinin kullanımına açılmıştır. Bünyesinde 2 Fakülte, 1 Yüksek Okul ve 3 Enstitü barındırmaktadır.

Fakülteler;

İstanbul Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi,

Yüksek Okullar;

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksek Okulu (4 Yıllık),

Enstitüler;

Onkoloji Enstitüsü, Çocuk Sağlığı Enstitüsü, Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü

Kampüs Medikal Teşhis ve Tedavi yanı sıra İstanbul’un en büyük acil servislerinden birin sahiptir. Acil Cerrahi G-Servisi, İç Hastalıkları Acil Servisi, Nöroloji Acil Servisi, Ortopedi Acil Servisi ayrı bağımsız birimler olarak; Çocuk Hastalıkları, Göz Hastalıkları, Kadın-Doğum ve Radyoloji ise kendi binalarının acil bölümlerinde hizmet vermektedirler.

Çapa Kampüsü’nün Fiziki Kullanım Alanı

Capa Kampüsü 125.000 metrekare bir alana yayılmıştır. Kampüs içerinde 26 adet bina bulunmaktadır. Binaların toplam oturum alanı 35.435 metrekaredir. Binaların toplam kullanım alanı ise 184.316 metrekaredir.

Kampüs içerisindeki binaların oturduğu alanların ve kullanım alanlarının ölçümleri aşağıdaki gibidir :

Bina Sayısı
Fakülte-Enstitü-Bölüm-Anabilim Dalı veya Yönetim BinalarıBinanın Oturduğu Alan (M2)Binanın Kullanma Alanı (M2)
1
İstanbul Tıp Fakültesi Dekanlık Binası
1.060
6.720
2
Kampüs Kreş Binası
500
1.000
3
İstanbul Tıp Fakültesi Oditoryum Binası
1.200
3.600
4
İstanbul Tıp Fakültesi Kütüphanesi
1.220
3.640
5
İstanbul Tıp Fakültesi 14 Mart Anfi Binası
750
1.500
6
Kampüs Öğrenci Yemekhanesi
740
1.500
7
İ.Ü. Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü Binası
650
3.350
8
İstanbul Tıp Fakültesi Temel Bilimler Bölüm Binası
4.190
18.102
9
İstanbul Tıp Fakültesi Cerrahi Monoblok Binası
7.070
54.100
10
İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları Binası
2.510
19.520
11
İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Binası
2.470
18.880
12
İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji ve Nöroşirurji Binası
1.215
7.834
13
İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Klinik Binası
1.800
5.630
14
İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı B. Binası
540
3.625
15
İstanbul Tıp Fakültesi Ortopedi ABD Binası
1.960
6.050
16
İstanbul Tıp Fakültesi Dermatoloji Binası
1.375
4.800
17
Acil Cerrahi ve Acil Dahiliye Bina Bloğu
1.530
5.435
18
İstanbul Tıp Fakültesi Hidroklimatoloji Binası
600
800
19
Türkiye İş Bankası  Çapa Kampüs Şube Binası
300
1.320
20
İstanbul Tıp Fakültesi Bilgi İşlem Birimi
230
560
21
İstanbul Tıp Fakültesi İnterfilite Merkezi
800
3500
22
İstanbul Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Binası
625
3.750
23
İÜ Onkoloji Enstitüsü Binası
3000
12.000
24
İstanbul Tıp Fakültesi Fizik Tedavi B.  Binası
950
3.350
25
İstanbul Tıp Fakültesi Sualtı Hekimliği B. Binası
250
1.000
26
İÜ Diş Hekimliği Fakültesi Binası
3.700
20.295

İÜ Onkoloji Enstitüsü Binası

İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü, Çapa Kampüsünde yer almaktadır. Kampüsün kuzey kapısının sağ tarafındadır. 2.850 metrekare bir alana oturan Enstitü’nün toplam kullanım alanı yaklaşık olarak 12.000 metrekaredir.

Fakülte birbiriyle bağlantılı 3 ayrı bloktan (binadan) oluşmaktadır. Binalar farklı zamanlarda inşa edilmiş olup, enstitü içerisinden birbirlerine geçiş vardır.

A Blok: Beş katlı bloğun giriş katında biyokimya laboratuarı, radyoterapi tedavi üniteleri, hasta bekleme salonu, ultrasonografi ve mamografi ünitesi olup asma katta döner sermaye bürosu, satın alma bürosu, ayniyat bürosu, etik kurul odası ve güvenlik takip merkezi bulunmaktadır.

Bloğun 1. katında tıbbi radyofizik bilim dalı, 2. kattan itibaren patoloji laboratuarı ve öğretim üyelerinin odaları bulunmaktadır.

B Blok: Beş katlı bloğun Bodrum katta, radyasyon onkolojisi ve medikal onkoloji poliklinikleri (1-8 nolu poliklinikler), epikriz odası, fotoğraf odası ve çamaşırhane bulunmaktadır.

Giriş katında radyasyon teknolojisi müzesi, enstitü müdürlüğü, yönetim kurulu odası, hasta hizmet birimleri (rapor sekreterliği, arşiv, evrak kayıt, vezne), başhemşire odası, doz planlama odası, simülatör (çizim) odası, planlama tomografisi, röntgen ve bekleme salonu (hasta kayıt-randevu bölümü ve kafeterya bekleme salonu içindedir) bulunmaktadır.

Birinci katta ayaktan kemoterapi salonu, Nijad Bilge kütüphanesi ve asistan odası bulunmaktadır.

İkinci ve 3. katlar yatan hasta servisleridir. Servislerde radyoterapi ve kemoterapi alan erişkin hastaların dışında 2. katta, cerrahi ameliyathane ve brakiterapi ameliyathanesi, 3. katta çocuk servisi de bulunmaktadır.

C Blok: Dört katlı bloğun giriş katında özel muayene sekreterliği ve öğretim üyeleri muayene odaları, 1. katında enstitü sekreterliği, özlük işleri bürosu, maaş-tahakkuk bürosu, telefon santralı, teknik hizmetler atölyesi, 2. katta, kanser araştırma laboratuarı, 3. katta biyokimya laboratuarı bulunmaktadır.

İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsünün ön ve arka olmak üzere 2 adet yaklaşık 60 araçlık otoparkı vardır.

Enstitü içinde bağımsız jeneratör, merkezi oksijen, merkezi anons ve müzik sistemi mevcuttur.

Enstitü merkezi sistemle 24 saat, bina içi ve dışı, 47 adet güvenlik kamerası ile izlenmektedir.

Hizmetler

  • İÜ Onkoloji Enstitüsünde halen 31 profesör, 6 doçent, 3 yardımcı doçent, 12 uzman doktor, 8 araştırma görevlisi, 7 biyolog, 5 uzmanlık öğrencisi asistan doktor, 1 eczacı, 5 fizikçi, 29 memur, 32 teknisyen, 9 laborant, 37 hemşire ve 12 yardımcı hizmetliden oluşan 198 kişi görev yapmaktadır.
  • Yılda ortalama 5.000 yeni hasta başvurmakta, takip ve kontrole yaklaşık 60.000 hasta çağrılmaktadır. Günde ortalama 250 hastaya radyoterapi uygulanmakta, 70 hasta ayaktan kemoterapi almaktadır. Enstitünün yatak kapasitesi 53’tür. İkinci katta 21 yatak olup bu yatakların 4’ü cerrahi, 5’i brakiterapi uygulanan hastalara aittir. Üçüncü katta ise 19 erişkin hastaya yatak hizmeti sunulabilmektedir. Çocuk Servisinde de 13 yatak mevcuttur. 

  • Kliniğimizde Radyoloji Birimi de mevcut olup ortalama yılda 7.000 direkt grafi çekilmektedir. Ayrıca girişimsel radyoloji olarak memede subklinik lezyonlarda ultrasonografi eşliğinde iğne aspirasyon biyopsisi yapılabilmektedir. Karaciğer, böbrek ve boyun kitlelerine de ultrasonografi eşliğinde biyopsiler yapılmaktadır. Cerrahi ünitesi, patoloji laboratuarları ile enstitüde tanıdan tedaviye ve tedaviden takibe kanser hastasına multidisipliner sağlık hizmeti verilmektedir. Bunun yanı sıra Temel Onkolojik Bilimlerde kıymetli araştırma çalışmaları ve Klinik Onkoloji Anabilim Dalı kapsamında yerel, ulusal ve uluslararası çalışmalar sürdürülmektedir.
  • Dokuz poliklinikte erişkin ve çocuk hastalara ayaktan muayene ve tedavi hizmeti verilmektedir.
  • Yalnız onkolojik hastalara tahsis edilen 53 yatak kapasiteli serviste (2. ve 3. katlar) ve İstanbul Tıp Fakültesi kliniklerinde yatan onkolojik hastalar için konsültasyon ve tedavi olanağı mevcuttur. Çocuk hasta servisinde hastalara yataklı tedavi olanağı, erişkin hastalar için ayaktan kemoterapi uygulama katı ile hizmetleri devam etmektedir.
  • Çocuk radyoterapisinde gerekli hastalar için anestezi ile tedavi yapılabilmektedir.
  • Temel Onkoloji Bilim Dalı içerisinde bulunan laboratuarlar içerisinde otoanalizatörlerde hematoloji, biokimya, sedimentasyon, Marker tetkikleri yapılmaktadır. PCR cihazları, araştırma mikroskopları, Laminar Flow, CO2inkübatörleri, Video Gel dökümantasyon sistemi ve Hibridizasyon Fırınları araştırma laboratuarlarımızda bulunmaktadır.
  • Cerrahi ünitemizde bulunan iki adet ameliyathanemizde çeşitli tümörlere yönelik cerrahi girişimler yapılmaktadır. Özellikle meme kanserinin ilk teşhis aşamasından itibaren tüm lokal cerrahi girişimler ve gereken olgularda rekonstruktif işlemlerin uygulanabildiği merkezimiz yapılanmasını EUSOMA (European Society of Breast Cancer Specialists) ve Europa Donna (European Breast Cancer Coalition) ile işbirliği içerisinde yürütmekte ve hastalara multidisipliner tedavi imkanı sağlamaktadır.
  •  Medikal onkoloji ünitemizde, kemoterapi ve hedefe yönelik tedaviler ulusal ve uluslar arası kılavuzların rehberliğinde uygulanmaktadır. Kemoterapi uygulamaları ayaktan tedavi ünitesinde ya da yatarak uygulanmaktadır. Ayaktan tedavi ünitesi özel bir katı oluşturmakta olup 14 tedavi koltuklu iki standart salon, 5 tedavi koltuklu iki özel oda, bekleme salonu ve bir girişim odasından oluşmaktadır. İlaçlar laminar air flow içeren bir odada deneyimli hemşireler tarafından hazırlanmakta ve uygulanmaktadır. Yeni kurulan “Merkezi Robotik Kemoterapi Hazırlama Ünitesi” ile hastalar ve personel için güvenlik düzeyinin en üst seviyeye çıkarılması sağlanmıştır.
  • Radyasyon onkolojisi ünitemiz içerisinde eksternal (dışarıdan) ve brakiterapi (içeriden) ışınlama yapılmaktadır. Brakiterapi uygulamaları gerek vücut boşluklarına ya da yüzeylerine gerekse dokuların içerisine (interstistyel) olacak şekilde yapılabilmektedir. Radyasyon Onkolojisi teknik donanımı:
    Bir adet robotik kollu Lineer hızlandırıcı: -Cyberknife: Stereotaktik beyin ve vücut radyoterapisi
    Dört adet lineer hızlandırıcı: -Varian Trilogy-Rapid arc, Varian DBX 600C, Oncor Impression, Saturn-42 GE.
    Bir adet Kobalt-60 teleterapi cihazı: -Cirus: Co-60
    Bir adet sonradan yüklemeli HDR Brakiterapi cihazı:-Nucletron, Ir-192 high dose rate brakiterapi
    Bir adet CT simülatör: -4D CT simülatör (Philips big Bore, 16 slice)
    Bir adet Konvansiyonel simülatör: -Nucletron Oldeft
    Dört adet tedavi planlama sistemi: -XiO CMS (4.60.00), Ecclipse (8.09), Oncentra Precise, Multiplan

Enstitü içerisinde bulunan diğer olanaklar:

  • Patoloji-Sitoloji Laboratuarı
  • Uzman Psikiyatrist hekimimiz ve psikoloğumuz İstanbul Tıp Fakültesi Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı ile eşgüdüm içerisinde gereken hastalarımıza destek hizmetini vermektedir.
  • İki hasta bekleme salonu, 100 kişilik kütüphanede kitap, periyodik dergi, Tepegöz, Slayt makinası, Barkovizyon, Multivizyon projeksiyon sistemi bulunmaktadır.
  • Hasta kaydı, muhasebe ve bilimsel çalışmalar için kullanılan bilgisayar ağı.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)
Acıbadem Sigorta
Türk Hava Yolları (THY) sigortası

Radyoloji Müzesi

radmuze

Röntgen ışınlarının keşfedildiği 1895 tarihinden sonra ülkemizde kullanılan ve bu tarihten itibaren titizlikle muhafaza edilen kıymetli bir radyoloji materyali koleksiyonu müze içinde enstitümüzde sergilenmektedir (Örneğin: Hıttorf-Crookes katod ışını tüpleri, sıcak katodlu coolidge x- ışını tüpleri, kenetronlar, radyoterapi ilk döneminde kullanılan cihaz ve aletler). Bu radyoloji materyalinin bir kısmı Osmanlı imparatorluğu döneminde, diğerleri cumhuriyetin kuruluşu döneminde ve 1935 yılından sonra satın alınmış veya Alman Hükümetince bağışlanmıştır. Yine müze içinde, çeşitli dönemlerde ülkemizde ilk defa kullanılan radyoloji cihazlarına ait parçalar bulunmaktadır. Bu kıymetli materyali çalışma dönemi olan 1953-1993 yılları arasında emekli öğretim üyelerimizden Radyofizik Uzmanı Doç. Dr. Seyfettin Kuter muhafaza etmiştir. Bunlara radyoloji, radyoterapi ve fizik radyasyon ölçüm cihazları katarak zenginleştirmiştir.